Anka'nın Mirası
Antik Anadolu’nun kalbinde, Toros Dağları’nın eteklerinde saklı bir köy vardı. Bu köyde, efsanevi bir kuşun hikayesi nesilden nesile aktarılırdı: Anka Kuşu. Anka, her yüz yılda bir, küllerinden yeniden doğan ve bilgeliği ile köylüleri koruyan mistik bir varlıktı.
Bir gün, köyün yaşlı bilgesi bir rüya gördü. Rüyasında Anka Kuşu ona, köyü bir felaketten koruyacak bir emanet bırakacağını söyledi. Ertesi sabah, bilge, köyün kutsal ormanında bir taş kabartma buldu. Kabartmada, Anka Kuşu ve yavrusu, cenneti andıran bir ormanda betimlenmişti. Bilge, bu kabartmanın Anka’nın bıraktığı kutsal emanet olduğunu anladı.
Köylüler, bu kabartmayı köyün meydanına yerleştirdi ve ona büyük bir saygı gösterdiler. Anka’nın kutsal emanetinin, köyü her türlü kötülükten koruyacağına inandılar. Zamanla, bu kabartma köyün simgesi haline geldi ve köyün refahını artırdı. Köyde barış, bolluk ve huzur hüküm sürdü.
Bugün, "Anka'nın Mirası" adı verilen bu kabartma, antik köyün kutsal sembolü olarak hala varlığını sürdürüyor. Bu eşsiz duvar dekoru, Anka Kuşu'nun koruyucu gücünü ve antik Anadolu’nun mistik ruhunu evlerinize taşıyor.
